Yusuf Ataman 1881 yılında dünyaya geldiğinde Ülkemizin büyük bir bölümü düşman altında idi. Özellikle bölgemizde Ruslar, Ermeniler ve Türkler iç içe yaşıyorlardı. Yusuf Ataman tahsilini Rus mekteplerinde tamamladı, çok iyi derecede Türkçe, Rusça ve Ermenice bilmekteydi. Ruslar 1914’te Doğu Anadolu Bölgesine saldırdıkları sırada O, Rus ordusunda subay olarak görev yapıyordu. Rus ordusunun, Osmanlı Ordusuna karşı almış olduğu planlarını, Rusların askeri gücünü ne zaman ve nerede ne yapacakları hususunda bilgileri Osmanlı Ordusuna aktararak Rusların planlarını alt üst etmiş, düşman ordusunun bozguna uğratılmasında rol almıştır.
Rusların 1917’de savaştan çekilmesi ile Kars, Ardahan ve Batum Osmanlı Devleti’nce geri alınmıştı. Sarıkamış 29 Eylül 1920’de düşman istilasından kurtarıldı. Düşman kuvvetleri bu yurdu terk ederken önlerine gelen her şeyi yakıp yıkarak, çoluk çocuk, kadın kız ve ihtiyarları hunharca katlederek kaçmış ve geriye âdete bir virane bırakmışlardı. Ancak bütün bunlara rağmen halk büyük bir neşe ve sevinç içerisindeydi. Daha önce ermeni zulmü nedeniyle terk edilen köylere dönüşler başlamış, kırk yıllık kâbus, acılar, ölümler ve esaret sona ermişti.
Savaş sonrası halk yorgun, bitkin ve yokluklarla boğuşuyordu. Şark cephesi komutanı Kazım Karabekir Paşanın büyük gayretleri sonucu halk ve asker el ele vererek ermeni zulmünden kurtarılan halkın yaraları sarılıyordu, sınırlı da olsa ihtiyaçları gideriliyordu. İşte bu sırada Yusuf Ataman, asker ile halk arasında adeta bir köprü oluşturmuştu. Yakılan ve yıkılan binaların yeniden imarına başlanıyor, askeri karavanalarda pişirilen çorbalar öncelikle dul ve yetim kalan ailelere dağıtılıyordu.
1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Sarıkamış ilçe merkezi oldu. Bardız, Karakurut ve Selim bölgesi Benliahmet Köyüne kadar Sarıkamış’a bağlandı. 1923–1925 yılları arası askeri yönetimle idare edilen ilçe, 1925 yılında yapılan yerel seçimde Sarıkamış’ın ileri gelen eşraflarından ve aynı zamanda şimdiki Erzurum Numune Hastanesini inşa eden Rıza Bey’in teşviki ile Yusuf Ataman belediye başkanlığına aday gösterilmiş ve yapılan seçimler sonucu bu göreve seçilerek Sarıkamış’ın ilk belediye başkanı unvanını almıştır. Bu görevi 1932 yılına kadar sürdüren Yusuf Efendiye, ilk belediye başkanı oluşu ve belediye başkanlığı makamı fazla lüks gelmemişti.
Sınırlı personele rağmen bu ulvi görevi lâyıkıyla yapmıştır. İlçenin cadde ve sokakları kazma kürek ile onarılıyor, katır ve atlarla halkın su ihtiyacı temin ediliyordu. 300 nüfuslu ilçenin nüfus sayısını artırmak maksadıyla başka il ve ilçelerden insanların gelmesi teşvik edilip ilçe nüfusuna kayıtları yaptırılıyordu.
Milli mücadele yıllarında halkın takdir ve sevgisini kazanan Yusuf Efendi aradan geçen on yıl gibi bir süreden sonra1942 yılında yeniden belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. İkinci dönemki belediye başkanlığını 1945 yıllına kadar sürdürmüştür. Yusuf ATAMAN’ın toplam belediye başkanlığı görevi 10 yıldır.
Yukarıda da anlatılmaya çalışıldığı üzere Yusuf Ataman, Rus ordusunda yüzbaşı rütbesiyle görev yapmış, disiplinli ve sağlam bir karaktere sahip olduğu söylenmektedir. Rus ordusundaki görevi sırasında kullanmış olduğu yüzbaşı rütbeli giysileri halen Çamyazı Köyünde ikamet eden oğlu Mehmet Yaşar ATAMAN’ın evinde itinayla saklanmaktadır.
Yusuf ATAMAN 10.02.1966 Yılında Sarıkamış Çamyazı Köyünde hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Not : Belediye başkanlarımız hakkında bilgi ve belgeleri olanların aşağıdaki telefon ve fakslara bilgi vermeleri rica olunur.

KAYNAKLAR:
AYDIN Nurhan: Her Yönüyle Sarıkamış, Erzurum 1998, Sayfa 354 ( Görev yaptığı yıllar)
DEMİRCİ Zeki: Sarıkamış Kültür Edebiyat ve Haber Dergisi, Sayı 5, Sayfa 33
AKGÜN Cemil: Yusuf ATAMAN’ın Çamyazı Köyünde yaşayan 83 yaşındaki yeğeni